23 Ekim 2012 Salı

ANADOLU'NUN KİLİDİ AFYON 2004

T.C. AFYON VALİLİĞİ

Sf. 58- Frigler'in yaşadığı M.Ö. 6. y.y.dan itibaren Afyon'un güney kesiminde Lidya egemenliği vardır. Ayrıntılı bilgimiz olmamasına rağmen Dinar ve Dazkırı, Başmakçı çevrelerinden bu döneme ait küçük buluntular, az da olsa bilgi vermektedir...

M.Ö.6. yy ortalarından itibaren, bir dünya devleti konumuna yükselen Persler, Afyon'da da siyasi üstünlüğü ele geçirmişlerdir. Bu dönemde Ege denizi ile bağlantıyı sürekli elinde tutabilmek amacı ile Geleneia ( Dinar ) kentini eyalet merkezi konumuna getirmişlerdir. Burada, Xerxes'in sarayı veya av köşkü olduğu söylenmesine rağmen henüz bulunamamıştır. Lidya'nın merkezi olan Sardes'ten Pers merkezi olan Sus'a kadar uzanan bir ulaşım yolu yapılmıştır. Kral yolu olarak adlandırılan bu yol, Geleneia kentinden geçmektedir. Bu yol aynı zamanda ticari bir yoldur. Bu nedenle bu döneme ait hâlâ bol miktarda, gümüş Dâra ( Darius Sikkesi ) bulunmaktadır.

...

C) Grek ve Roma Dönemleri

Büyük İskender'le başlayan Hellenistik dönemde Anadolu'da olduğu gibi Afyon'da da kentler ortaya çıkmıştır. Siyasi üstünlük Hellenler'de olmasına rağmen bu kentler kimi zaman özerk, kimi zaman da yarı özerk olarak yönetilmektedirler. Bu dönemde Apameia ve Synnada kentleri merkezi konumundadırlar. Apameia, Afyon'un güney kesimi olan Güney Frigya'nın; Synnada ise kuzey kesimi olan Merkezi Frigya'nı merkezi olarak, Türkler'in egemen olduğu yıllara kadar, üstünlüğü ellerinde bulundurmuşlardır.

...

Sf. 59-
...

Afyon'da Apameia, Prymnessos ve Stekterion kentlerinde tiyatro bulunmaktadır. Apameia Tiyatrosu, Afyon Müze Müdürlüğü'nce kazılmıştır...

... Apameia kenti, Pers dönemi Geleneia kenti üzerine, Selekos döneminde kurulmuştur ve bugünkü Dinar ilçesi altında bulunmaktadır. Tiyatro ve stadyumu, Kübele kültünün devamı olanArtemis Anaitis tapınımına ait bir tapınak temeli, yüzeyde durmakta olup, diğer yapılar yer altındadır.

Artemis Anaitis, bir Frig kültünün devamı olarak yaşamaktadır. Apameia sikkelerinde Artemis Anaitis, bir mihrap içinde ayakta durmaktadır, tıpkı Frig açık hava tapınaklarında olduğu gibi.

...

Sf. 76- IV. OSMANLILAR DÖNEMİNDE AFYONKARAHİSAR

Mustafa KARAZEYBEK

...

Tablo I: II. Bâyezid Dönemi Karahisar Livası Kaza ve Nahiyeleri

Kazalar Karahisar Barçınlı Bolvadin Çola Şuhut Oynaş Sandıklı

Nahiyeler Şehr-ovası
Çay Elçi

Kırhisar

Sincanlı

Sf. 77- ... Çola Kazası'nda şehir mevcut olmayıp, 39 köy, 15 mezraa, 6 yaylak ve 1 çiftlik vardır.

Sf. 78-

Tablo II: Kânûnî Dönemi Karahisâr-ı Sâhip Livası

Kazalar Karahisâr Sandıklı Şuhut Bolvadin Barçınlı

Nahiyeler Şehrâbâd Çola
Oynaş

Kırhisar

Ulu-Sincanlı

Kiçi-Sincanlı

... Sandıklı'ya tâbi olan Çola Nahiyesi'nde ise 44 köy, 12 mezraa, 5 çiftlik ile 46 çayır, yaylak ve zemin vardır.

...

II. Selim devrinde...

... ve Çola nahiyelerinde ise " nefs " tabir edilen bir şehir merkezi bulunmamaktadır. Bu nahiyeler, belli bölgelerdeki kır iskân merkezlerinin biraraya getirilmesiyle oluşturulan idarî birimlerdir.

Sf. 79-

Tablo III: 1572'de Karahisâr-ı Sâhip Sancağındaki Nahiye Altı İdari Birimlerin Nahiyelere Göre Dağılımı

Nahiyeler Mahalle Köy Mezraa Çiftlik Çayır, Yaylak, Kışlak vs.

...

...

Çola 0 39 22 5 5
62

... XII. yüzyılda bazen Sandıklı'ya bağlı bir nahiye, bazen bir kaza olarak gördüğümüz Çola ise, Çola-âbâd ismiyle kaza şekline dönüşmüştür.

Tablo IV: H. 1030/M. tarihli Hâne-i Avârız Defteri ile 7 Şevvâl 1062/11 Eylül 1652 tarihli bir sicil kaydına göre Karahisâr-ı Sâhip Livası Kazaları

Karahisâr-ı Sâhip Nevâhi Barçınlı

Sincanlı
Şuhut

Bolvadin Karamık

Çay Sandıklı

Barçınlı Çola-âbâd

XVII. yüzyılın sonunda bu kazaların aynen devam ettiğini H. 1106/M. 1695 tarihli Afyon Şer'iyye Sicil Defteri'ndeki kayıtlar ortaya koymaktadır. Bu defterde, ... Çola-âbâd Kazası'na bağlı Çola veya Çölâbâd olarak kaydedilen nahiyeler bulunmaktadır.

Eyliya Çelebi'ye göre ise XVII. yüzyılda; ... Cule, ... kazaları vardır 21 vardır.

Sf. 80-

21 Burada ..., Cule, ... şeklinde yazılmış olan kazalar, ..., Çola, ... kazaları olmalıdır.

X
VIII. yüzyılın başlarında sancakta bulunan nahiye dağılımı II. Selim zamanındaki nahiyeler ile tamamiyle aynıdır. Bu hususu H. 1110-1125 / M. 1698-1713 tarihleri arasındaki kayıtları içeren bir timar derdest defterinden tespit etmek mümkündür. Söz konusu defterdeki nahiyeler, ..., ... ve Çola şeklindedir. Bu yüzyılda Karahisâr-ı Sâhip Sancağı'nın kaza yapılanması da XII. yüzyıldaki ile tamamiyle aynıdır. Afyonkarahisar şer'iyye sicil defterleri ve avârız defterlerindeki kayıtlar, XIII. yüzyıl boyunca kaza yapılanmasında hiçbir değişiklik olmadığını ortaya koymaktadır. Bu yüzyıl boyunca, ..., ... ve Çola-âbâd kazaları aynen varlığını devam ettirmişlerdir. ...

...

Kaza yapılanmasında ise XIX. yüzyılın ilk yarısında herhangi bir değişiklik olmamış, 1853'e kadar aynı yapılanma devam etmiştir. ... Ancak H. 1270/ M. 1853/54 senesine ait kazaların tahmînî mahsûlât miktarları ile kaza nüfuslarını gösteren bir defterden Geyikler ( Dinar ), ... civarının Karahisâr-ı Sâhip Sancağı'na dahil edilerek yeni kazalar ihdas edildiği anlaşılmaktadır. ... Söz konusu defterde kazalar, ..., ..., Çola-âbâd, ..., ..., Geyikler, ... şeklinde kaydedilmiştir. Bu tarihten sonra sık sık değişiklikler olmaya başlamıştır. H. 1277 tarihinde sayılan kazalardan ..., ..., Çola-âbâd kazaları görünmemektedir.

Sf. 81-

Tablo V: XIX. Yüzyılın son çeyreğinde salnamelere göre idari taksimat

1287, 1288 ve 1289(M. 1870, 1871 ve 1872) Yılları Salnamelerine Göre

Geyikler Kazası (ma'a Taşkırı ve Dânişmendlü)

...

...

Şuhut kazası (ma'a Çöl-âbâd)

1291 ve 1296 (M. 1874 ve 1879) Yılları Salnamelerine Göre

...

Sandıklı Kazası

...

Dânişmendlü Geyikler Nahiyesi (ma'a Dazkırı)

Bolvadin Kazası

...

Şuhut Nahiyesi (ma'a Çöl-âbâd)

1301 (M.1884) Yılı Salnamesine Göre

...

Sandıklı Kazası

Şeyhlü Nahiyesi

Geyikler Nahiyesi

Dazkırı Nahiyesi

1870'lerden sonraki dönemin idari taksimatı hakkında salnamelerde düzenli bilgi bulmak mümkündür. ...

... köy sayısı ve dağılımı da sürekli olarak değişmektedir. Mesela 1296 yılı salnamesinde, ..., eyikler Nahiyesinde 52, ... köy bulunmaktadır. Buna karşılık 1301 yılı salnamesinde ..., Geyikler Nahiyesinde 45, Dazkırı Nahiyesinde 21, ... köy bulunmaktadır.

XIX. yüzyılın sonlarına ait kaza ve nahiyeleri şer'iyye sicil ve defterlerinden de tespit edebilmekteyiz. Mesela, H. 1299-1301/M. 1882-1883 ve H. 1306-1308/1889-1891 tarihli defterlere göre, daha önce mevcut olan ..., ... ve Çöl-âbâd kazaları lağvedilmiştir. ... Şer'iyye sicil defterlerindeki bu bilgilere göre 1882-1891 yıllarında kaza ve nahiye dağılımı ise şöyle oluşmaktadır:

Sf. 82-

Tablo VI: 1882-1891 Tarihlerinde Karahisâr-ı Sâhip Sancağı Kazaları

Sandıklı Kazası

Geyikler Nahiyesi

4 Mart 1898 (H. 10 Şevval 1315) tarihinde Hüdâvendigâr Vilâyeti'ne bağlı olan Karahisâr-ı Sâhip Sancağı'nda yeni ve geniş bir idari yapılanmaya gidilmiştir.

...

...

Bu düzenlemede oluşan yeni kaza ve nahiye taksimatı ve köy sayıları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Tablo VII: Nahiyelere Göre Köy Sayıları

Kazalar Nahiyeler Köy sayıları

Sandıklı Geyikler diğer ismi Dinar Nahiyesi 36

Dazkırı Nahiyesi 23

...

...

Sf. 83-

Tablo VIII: Salnâmelere Göre XIX. Yüzyılın Başlarında Karahisâr-ı Sâhip Sancağı Kaza ve Nahiye Dağılımı

Sandıklı Kazası

...

Geyikler nâm-ı diğer Dinar Nahiyesi

Dazkırı Nahiyesi

15 Ekim 2012 Pazartesi

DİNARLI ŞAİRLERDEN DİNAR ŞİİRLERİ

DİNAR’A AĞIT

1 Ekim Deprem Şehitlerimize

Bir Pazar gününde sallandı Dinar

Yıkıldı binalar ülkede yas var

Yavrusunu kaybeden analar ağlar

Yeşil Dinar toprak oldu, taş oldu

Analar ağladı gözler yaş doldu

Yuvalar bozuldu, dağıldı kuşlar

Zehir oldu bize hep tatlı aşlar

Çadırda her akşam bir ağıt başlar

Deprem vurdu, Yeşil Dinar taş oldu

Analar ağladı gözler yaş doldu

Okullar yıkıldı sustu çocuklar

Çadırlarda kanlar kustu çocuklar

Genç yaşta hayata küstü çocuklar

Yeşil Dinar toprak oldu, taş oldu

Analar ağladı gözler yaş doldu

Kimisi ana der, kimisi oğul

Çocuklar yetimdir, gelinler de dul

Dağıl kara bulut başımdan dağıl

Deprem vurdu, Yeşil Dinar taş oldu

Analar ağladı gözler yaş doldu

Pek çok şehit verdik yüreğim yanar

Perişan Dinarlım, perişan Yener*

Seninle yıkıldık, solduk biz Güner**

Yeşil Dinar toprak oldu, taş oldu

Analar ağladı gözler yaş doldu

Bütün ülke bize yardıma koştu

Bu nasıl felaket akıllar şaştı

Binlerce hemşerim yurdundan göçtü

Deprem vurdu Yeşil Dinar Taş oldu

Analar ağladı gözler yaş doldu

Raif Hoca’m yeter ağlayıp durma

Yaram çok derindir bir de sen vurma

Emir Hak’tan geldi kimseyi kırma

Yeşil Dinar toprak oldu, taş oldu

Analar ağladı gözler yaş doldu

* Dinar Belediye başkanı Yener Emeksiz

**MHP ilçe bşk merhum Bülent Güner.

20 Ekim 1995

                                                                      Raif ÖZTÜRK - dinargazete.com'dan alınmıştır.

8 Ekim 2012 Pazartesi

DİNARLI ŞAİRLERDEN DİNAR ŞİİRLERİ

 

On Saniyede

1

Korku bir dorukta durdu

Aşamüstüydü

Saat on sekize geliyordu

Yeraltından bir uğultu

Vurdu Allah'ım vurdu!

Kırk binlikti şehir

Doksanını ölüme ayırdı

Kalanı çadırlara.

İçinde bebekler vardı

Niye doğduklarını bilemeden

Öldü Allah'ım öldü!

2

Güzeldi, çok güzeldi

O camdan bir saraydı

Yeşillerle, sularla süslü

Kıyamet miydi neydi?

Hepsi on saniye sürdü

Kırıldı billur bir vazo gibi

Sanki gökyüzünden düştü

Tıkandı soluğumuz

Parçalandı döküldü...

Her yerde aynı çığlık:

"Evim, ocağım, aşım!"

Yıkık duvarlarına yaslandı karım

Gelin geldiği evin

İki gözü iki çeşme

Çocukların büyüdüğü...

3

Ailem sekiz parça

Taş taş üstüne bahçe

Mutfakta sahan bekler

Merdiven çıkılmayı

Yatak, yorgan, odalar

Sımsıcak yatılmayı...

Susuz kaldı çiçekler

Büktü boynunu büktü

Büktü Allah'ım büktü...

( 1995 )

                                     Nedret GÜRCAN - Aşka ve Hayata Sunulmuş Şiirler

DİNARLI ŞAİRLERDEN DİNAR ŞİİRLERİ

Benim Sevgili Kentim


Yıl, bin dokuz yüz doksan beşti

Aylardan ekimdi o kötü ekim!

Saat on sekizi bir geçiyordu

Bütün saatler ve benim saatim...

Doğuruyordu çığlıklarla

Ve bilinmedik binbir sesle

Yırtar gibi ana rahmini

Döküp saçtı savaşlara bedel...

Geri aldı verdiği armağanları

Bebeleri ve masum gülücükleri

Dönülmez yollara düşürdü insanlarını

Vah benim sarsılmış kentim...

Geçtim oralardan gözlerim yaşlı

Akşam iniyordu kızıl göklerden

Kuşlar kaçıyordu görmemek için

Ah benim sevgili kentim!

( 1998 )

                                                          Nedret Gürcan - Aşka ve Hayata Sunulmuş Şiirler

3 Ekim 2012 Çarşamba

DİNARLI ŞAİRLERDEN DİNAR ŞİİRLERİ


 
 
 
Evimin Penceresinden

1

İlçemin en yüksek dağına çıkıp bakıyorum

Tanrım!

Şu ovanın, şu dağın, evlerin ve parkların

Güzelliği dünyanın en güzel yerinden

Ve ateşinden

Kopmuş bu en güzel parçanın

Uygarlıklarla yaşanmış yüzyılların

İçinde saklanmış kaç bin yıllık öfkenin

Üç kerelik nefes alıp vermede

Soluğu nasıl da salladı öyle

Batı yakasından tutarak

Sedef kakmalı beşiğini kentin?

Milât öncelerinden beri yaşayan

Her şey gelirdi de aklına halkın

Kutsal saydıkları ne varsa

Topraktan aldıkları ne varsa

Eceliyle gidecekleri toprağın

Habersiz ve amansız

Yarılıp ortasından

Ölümler doğuracağını o gün!

2

Çok değil; daha on dakika önceydi

Güneşe baktım evimin penceresinden

Rengi bir tuhaftı, gözleri kıpkızıl

Sıkışıp kalmıştı bulutların arasına

Bulutlar donmuş gibiydi boylu boyunca...

Güneş kıskacında çırpınıyordu sanki

Oysa zamanı gelmişti batmasının

Neydi, niyeydi,nedendi? Derken...

Bakarken gökyüzüne ayağı mı sürçtü?

3

Asırların nazar mı değdi yoksa

Kralları ve kraliçeleri ağırlamış

Eşi az bulunur dünya kentine

Bir silkinişte temelinden bacasına

Ateşini söndürdü de birden tüm doğa

Yüzyıllarını yıkıp bir kenara koyuverdi!

Yoksa hıncını mı aldı, pusuya yatıp

Kıskandı mı bulunmaz güzelliğini?

Bilmek olası mı gizini Tanrı'nın...

Ölümler doğuracağını o gün.

Yeniden koysa da tuğlasını harcını

Yaraları sarılmadı hâlâ o gün... bugün

Gözyaşlarında boğuldu kent; diz çöktü

Yerleri değişti dağın, taşın her şeyin...

( 2007 )
                                                             Nedret GÜRCAN - Aşka ve Yaşama Sunulmuş Şiirler