21 Temmuz 2017 Cuma

APAMEİA TİYATRO KURTARMA KAZISI



          DİNAR (APAMEİA )
TİYATRO KURTARMA KAZISI
                                                  Ahmet TOPBAŞ
     ...
     ...
     ...
     ... Tiyatro kurtarma kazısı, 1986 yılında tiyatro çanağının bulunduğu kesimde, skene yakınlarına define kazıcıları tarafından yapılan kaçak kazıda kırmızı renkli konglemera bloğunun ortaya çıkartilması sonucunda ... başlatılmıştır.
     Başkanlığımda 1986, 1987,1988,1989 yıllarında yapılan kazılarda ...
     Tiyatro; Dinar ilçesinin kuzeybatısında yer almış Üçlerce Tepesi'nin batıya bakan yamacına doğal kaya üzerine oturtulmuştur. Kaveası Dinar ovasına bakmaktadır. Tepenin eteklerinde, tiyatronun doğu ve batısında kayaya oyma mezar odaları ile tekne mezarlar vardır. Üst bölüm ise büyük bir düzlük olup yapı temelleri görülmektedir.
     ...
     1986 kazı mevsiminde K, J, İ, H/8 açmaları ile İ/9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18 ve H/18 açmalarında çalışılmıştır.
     K, J,İ, H/8 plankarelerinde kuzey-güney doğrultusunda uzanan skene binasının temelleri ve batı tarafında bulunan 6 adet plaster (payanda) bulunmuş, daha sonraki yıllarda burada çalışmalar derinleştirilmiş ve ana kayaya inilerek tam plan elde edilmiştir. ... İkinci olarak İ/9-16 plankarelerinde 5x50 m boyundaki açmada kuru örgü tekniğinde blokaj niteliğinde moloz taş sıraları bulunmuş, ... kaveanın orta bölümünde önünde bir metre genişlik olan bir metre yüksekliğinde moloz kuru örgü duvar ortaya çıkarılmıştır. Bu genişliği diazoma olabileceği düşünülmüştür. 1989 yılında bulunan analemma köşelerinden dolanan çemberin aynı yükseklikte olduğu ortaya çıkmış ve ... ortada bir dizoma olduğu anlaşılmıştır. ... Tiyatro çanağının üst (kuzey) konumunun tespiti için İ/17 plankaresinde 5x5 metrelik bir açmada 0.70 m derinliğe inilmiş ancak düşük bir bloktan başka mimariye rastlanılmamıştır. Bu açmanın kuzeyindeki İ ve H/18 plankarelerinde 5x20 m boyutunda açıla açmada 1 metre derinlikte 0.60 m genişlikte ve doğu-batı doğrultusunda uzanan bir temel buşunmuştur. Temel üzerinde iki sıra kesme taş kalker bloğunun bulunuşu bu duvarın tiyatronun analemma duvarı olduğu fikrini uyandırmaktadır.
     Tiyatro kaveasının üst bölümündeki düzlük akropol olmalıdır. Tarla sahiplerinin ifadesine göre pulluğa temeller takılmakta, yapılan yüzey araştırmasında bol miktarda çanak-çömlek ve çatı kiremiti parçasının bulunuşu bu varsayımı doğrulamaktadır.
     1987 kazı sezonunda çalışılan K, J, İ, H/8 plankarelerinde açmaların derinleştirilmesinde ve K, J, İ, H/9 plankarelerinde çalışılarak skene binasının planı elde edilmiştir. Kaveanın uzun yıllar tarım alanı olarak kullanılması nedeniyle eğimli olan arazideki erozyon fazlalaşmış ve orkestra sahne binasının bulunduğu bölüm yer yer 5 m ye varan toprakla dolmuştur. Oturma sıraları ise değişik zamanlarda alınmış ve başka yapılarda kullanılmıştır. ...
     Doğu-batı doğrultulu skenenin güney dış duvarına bitişik, kalker ve koglemera düzgün kesme taş biçimindeki bloglardan kuru örgü tekniğinde yapılmış ve payanda görevi yapan altı adet dişplastr çıkmanın bulunduğu taş duvar ile buna paralel iç duvarın aazinin eğimine uygun, dik konumlu, birbirine paralel duvarlarla bağlantılandığı anlaşılmıştır. Dişler; 1.60 m uzunlukta, 1.10 m genişlikte ve 2-2,5 m yükseklikte olup, 3 ile 3,5 m aralıklarla yer yer devşirme taşlardan yapılmıştır. Bu devşirme taşlardan bir tanesi gutta ve dentis işlenmiş bloğa ait parçadır.
Birbirine paralel (doğu-batı doğrultulu) iki ana duvarın genişlikleri 1.00-1.10 m arasında anakayanın durumuna göre 1.50-2.00 m yüksekliğinde , sıralı moloz kuru örgü tekniğindedir. Teras duvarı niteliğindeki skene temellerinden güneydeki kuzeydekine göre daha aşağı kattadır. Bu iki duvar 0.70-0.80 m genişliğinde altı adet dik duvarlı birbiriyle bağlantılanmış ve beş gözlü bodrum özelliğinde bir yapı oluşturulmuştur. Bu gözlerin içi toprakla doldurulmuş, ara duvarlar konlemera, molozlarından kuru örgü tekniğinde yapılmıştır. Bu yapının kuzeyinde yine 1.00-1.10 m genişliğinde moloz taştan kuru örgü tekniğinde yapılmış dört parça duvar yer almıştır. Bu duvar parçalarının uzunluğu yaklaşık 3.50 m olup, dıştakilerle ortadakiler arasında 0.90 m, ortadakilerin arasında ise 1.80 m açıklık bulunmaktadır. Proskenenin alttaki sıra taşları ise  doğu-batı doğrultusunda uzanmakta, her iki uçta güneydoğuya ve güneybatıya açılı, kırılarak 2.30 m ye uzatılmıştır. Proskenionun alt sıra taşları, moloz kuru örgü tekniğinde yapılmış temelin üzerine oturtulmuş, ön kısmı profillendirilmiş, 0.20-0.22 m kalınlığında üst yüzü düzgün kesilmiş kalker bloklardır. ... Bu bloklar arasında devşirme olarak kullanılmış dentisli bir parça bulunmaktadır. ... Blokları altında irili ufaklı kireçtaşlarından 0.80 m genişliğinde moloz kuru örgü temel vardır. Proskenionun alt taş sırasının üst yüzünden 0.15 m aşağıda sıkıştırılmış bir sıva bulunmakta olup, bu orkestranın tabanı olmalıdır. Proskenionun 0.40-0.50 m önünde orkestra içinde, sıvanın altında küçük moloz taşlardan kuru örgü tekniğinde,0.50 m genişliğinde, doğu-batı doğrultusunda uzanan bir temel daha bulunmaktadır. Bu temelin skene binasının kaveadan gelecek olan basıncı azaltmak amacıyla yapılmış bir teras duvarı olduğunu varsaymaktayız. 1987 yılı kazı mevsiminin son gününde kireç taşından kesme bloklar halinde yapılmış topuklu ve bosajlı bir duvar köşesi bulunmuştur. Dolgu toprak içinde Geometrik dönemden başlayarak Roma dönemine kadar olan uygarlıklara ait bol miktarda çanak-çömlek parçası ve kireç taşından yapılmış gutto, dentis, dörtgen, yuvarlak kaide parçalarından oluşan mimari elemanlar ve üç güzellerin kabartma olarak işlendiği Hellenistik bir kâseye ait parçalar bulunmuş, daha sonrs müzede temizliği yapılarak tamamlanmıştır. ...
     1988 Yılı kazı mevsiminde l/8, 9, 10-J, İ, H, G/10-H/9-G/8, 9 plankarelerindeki açmalarda çalışılmıştır. 1987 yılı kazı mevsiminde bulunan topuk profilli ve bosajlı parados-eksodos duvarlarının köşesi nedeniyle bunları açığa çıkarılması için çalışmalar yoğunlaştırılmıştır. K, L/9 plankarelerinden kuzeydoğuya doğru uzanan parados duvarının 9.50 metresi, G, H/9 plankarelerinde güneybatıya doğru uzanan eksodos duvarının 5.10 metresi açığa çıkarılmıştır. ... Duvarlarda kullanılan tortul kireç taşı- kalker Üçlerce Tepesi'nin ana kayasından kesilerek elde edilmiştir. ...
     Parados ve eksodos duvarları en fazla altı sıra olarak ele geçmiştir. Birici sıra düzgün taş blokları biçiminde, ikinci sıra dış bükey profilli topuk olup 0.26 m yüksekliğindedir. Üçüncü sıra 0.54 m yüksekliğinde, kenarlarından 0.05 m genişliğinde bir bant, ortası ise dış bükey profilli kabartma biçimlidir. Üçüncü ve beşici sıralar aynı karakterde, dördüncü ve altıncı sıralar aynı karakterlidir. Dördüncü sıra 0.32 m yüksekliğinde olup tekniği diğer sıralarla aynıdır. Blok genişlikleri ise değişik ölçülerdedir. ...L/9 plankarelerinde parados duvarının orkestra köşesinden 9.00 m uzaklıkta, duvara bitişik 0.40 m çıkıntılı bir plastr yer almıştır. ... Plastr topukta 1.20 m üstte 0.90 m genişliğindedir. K/9 plankaresinde, kaveanı etek kısmında, orkestraya yakın bölümde, dolgu toprak içinde, üçer triglifli iki grup arasında bir metoptan oluşan mimari parça bulunmuştur. Kuzey parados duvarının önünde plastrın güneyinde daha geç döneme ait 1.00 m çapında, tabanı parça tuğlalardan, yan duvarları  pithos parçalarından oluşmuş bir fırın kalıntısı bulunmuştur. Tiyatro zemininden 0.80 m yüksekte olan fırın ile çevrede uyum gösterecek bir mimari kalıntı bulunamamıştır. Söz konusu fırın resimleri çekilip, planı çizildikten sonra parados duvarının ortaya çıkarılması amacıyla kaldırılmıştır.
     L/9 plankaresinde plastrın 2.70 m batısında ve plastr ile karşılıklı olmak üzere 0.90 x 0.70 m boyutlarında düzgün kesme taş kallker blok ile blok altında ve parados duvarına paralel olarak kuzeye doğru uzanan, proskenion ön duvar temelinin uzantısı niteliğinde 1.50 m uzunluğunda, 0.70 m genişliğinde moloz kuru örgü bir temele rastlanılmıştır. Bu buluntu bize, paradosta yer alan kapıyı işaret etse gerektir. ...
     Kuzey parados duvarının orkestra tarafındaki bitiş noktasının güneyinde, K/9 plankaresinde kavea temel taşlarına 0.50 m uzaklıkta ve bu taşlara paralel olarak uzanan düzgün kesme taşlardan oluşan bir temel bulunmuştur. Bu aralığın tiyatroya yağan yağmurların tahliye kanalı olduğu kanaatine varılmıştır. ... K/8 plankaresinde fırın ile çağdaş 5.00 x 3.00 m boyutlarında bir kireç çukuru ile moloz taşlardan kuru örgü tekniğinde basit bir temel vardır. Küçük buluntu olarak tiyatronun değişik yerlerinde; p.t. ağırlık ..., sabuntaşından bir ağişak ..., bronz bir çan ..., demir bir spatul ..., Hellenistik döneme ait bronz Apameia sikkesi ... ve bol miktarda mimari parçaya rastlanılmıştır.
    1989 yılı kazı mevsiminde, kuzeyde L/8,9 güneydeF,G/8,9 plankarelerinde çalışılmış, çalışmalar daha çok kuzey kesimde yoğunlaştırılmıştır. 1988 yılında bulunan kapı plastrından başlayarak 9.00 m daha kuzeye duvar izlenmiş ve 0.50 m çikıntılı 1.60 m genişliğinde köşe çıkıntısı (plastr) bulunmuş, doğuya doğru 1.50 m analemma duvarı takip edilmiştir. Aynı şekilde güney bölümünde eksodos duvarı köşeden başlayarak 13.00 m uzunluğunda bulunmuş analemma ile köşede kesiştiği belirlenmiş, analemmanın doğuya doğru devam ettiği görülmüştür. Kuzey giriş plastrının 2.80 m önünde (batısında) bir önceki yılda bulunan duvar başlangıcı, kuzeye doğru izlenerek 11.00 m uzunluğunda 0.70 m genişliğinde parados duvarına paralel olarak uzanan moloz taş kuru örgü tekniğinde bir duvar ortaya çıkarılmıştır... . Bu duvarın ikinci basamağının yaklaşık 1.00 m önünde 0.70 m genişliğinde ve 4.50 m uzunluğunda paralel bir duvar ile bu duvarın her iki ucundan paralel olarak batı yöne doğru uzanan aynı genişlikte ve uzunlukta iki duvar bulunmuş, bu duvarın bitiminde sahne dığş payanda zeminine kadar inildiğinde, alt temel özellikli bir diğer duvarla karşılaşılmıştır. Bu duvarları 4.50x4.50 m boyutlarında bir oda gibi görüntü vermekte ise de, duvarlar arasında kot farkı olması nedeniyle bir oda olduğu kesinlikle söylenemez. Bu duvarların içinde 0.60x2.20 m boyutunda ve 0.40 m kalınlığında iki parça halinde kireç taşından basit profilli arşitrav bloğu düşük olarak bulunmuştur... . Açmanın kuzey kenarı boyunca batıdan doğuya doğru uzanan, kısa uzunluklarda kadameli yükselen, mahiyeti anlaşılamayan duvar parçalarına rastlanmıştır... . Kazının son çalışma gününde, batı kesimde, zeminde ana kayaya oyulmuş bir kapı bulunmuştur. Batıya açılan kapı önünde iki basamaklı bir domos ve 0.70x0.80 m boyutlarında girişi olan bir oda bulunmuştur. Dolgu toprak temizlendikten sonra, odanın doğuya doğru uzandığı görülmüştür. Mezar odası olarak kabul ettiğimiz bu oda üzerindeki delikten özellikle doldurulmuş ve üzerine temel inşa edilmiştir. Temeli bozmamak amacıyla odada temizlik yapılmamış, bir sonraki çalışma mevsiminde açmak üzere tarafimizdan toprakla örtülmüştür. ..
     Küçük buluntu olarak; çok miktarda kabartma bitkisel motifli Hellenistik ve Roma dönemine ait kâse parçaları, demir, bronz alet ve cam parçaları ile iki adet Hellenistik döneme ait Apameia sikkesi, dört adet p.t. ağırlık, bir adet çört alet, bir adet p.t. kâse, bir adet cam ağırşak, iki adet bakır ok ucu, iki adet p.t. ağırçak, bir adet Meduza başı kabartması olmak üzere on iki adet envanterlik eser bulunmuştur.
     Güney eksodos duvarı önündeki yığını taş içinde oturma taşlarından birkaçı düşük olarak elimize geçmiştir (Resim: 17). Bu bloklardan bir tanesi aslan ayaklı, arkalıklı koltuk biçiminde olup, tiyatronun altında bir evde bir bema ile birlikte daha önce tarafımızdan bulunmuş olan buluntuyla aynıdır (Resim: 18-19).
     Sonuç olarak; Apameia Kibotos tiyatrosu, parados, eksodos duvarlarının, tiyatro içinde bulunan Hellenistik dönem sikkeleri, skenede kullanılan devşirme parçalar nedeniyle en az iki evreli olup, ilk Evresi Hellenistik dönem, son evresi Roma döneminde yapılmış olmalıdır.
     Dış köşelere doğru eğimli olarak yükselen, enli- ensiz bosajlı taş sıralı duvarlarının, Alinda, Alabanda, Priene tiyatrolarındaki taş sıraları ve plastrlara benzediği, kaveanın üst bölümününBergama tiyatrosunun orta kavea bölümündeki gibi yelpaze biçiminde genişlediği sahne yapısı bakımından Priene ve Arykanda tiyatrolarına paralellik gösterdiği görülmektedir2.
     Bütün bu benzerliklerden ve taş duvar tekniğinden tiyatromuzun Arkaik dönemde yapıldığı, Hellenistik dönemde yapıldığı, Hellenistik dönemde onarıldığı, Roma döneminde ise yeniden onarılarak kullanıldığını söylemek mümkündür. Bugünkü hali ile M.Ö. II. Yüzyıla ait olmalıdır.
___________________
2    Ferrero, Daria De Bernardi; Batı Anadolu’nun Eski Çağ Tiyatroları, Ankara-1988 (İlgili Bölümler).