- Geçen bölümden devam
Kazanın XVI. yüzyıldaki İdarî yapısıyla ilgili dikkat çekici bir başka husus ise, bazı köylerden divanı andıran “Kutlu-diğin ” adıyla bir birimin teşkil edilmiş olmasıdır. Divanda esas, belli bir coğrafyadaki oldukça dağınık ve küçük yerleşmeler arasında vergi bütünlüğü sağlamak97 ise de, Kutlu-diğin’de bir vergi bütünlüğü sağlandığına dair elimizde herhangi bir bilgi yoktur. Lâkin Kutlu-diğin’in bir ova olduğu ve bu ova ile çevresinde yer alan köylerin, üstelik bir Cuma camisinin bulunan Kutlu-diğin’e tâbi addedilerek bir coğrafî bütünlük sağlandığı anlaşılmaktadır.
GEYİKLER 16.YÜZYILDA KÜTAHYA’YA,18.YÜZYILDA HOMAYA BAĞLANMIŞ
XVI. yüzyıl sonlarında (1596) ise hem Homa’nın, hem de Geyikler‘in Kütahya Sancağı’na bağlı ayrı kazalar hâline geldiği ve bu durumun XVII. yüzyılda da devam ettiği görülmektedir. XVIII. yüzyılda ise Geyikler tekrar Homa’ya bağlanarak Homa da‘ Geyikler adıyla müstakil bir kaza teşkil edilmiştir. Tanzimat sonrasında oluşturulan yeni İdarî taksimatta Homa, Karahisâr-ı Sâhib Sancağı’na bağlı bir kazâ, Geyikler ise bu kazaya bağlı bir nahiyedir. XX. yüzyıl başlarında Homa, Çivril Nahiyesi’ne bağlı iken; Geyikler de; Geyikler nâm-ı diğer Dinâr Nâhiyesi adıyla Karahisâr-ı Sâhib Sancağı’nın Sandıklı Kazası’na bağlı bir nâhiye idi.
GEYİKLER
A- FİZİKİ YAPI VE NÜFUS
XVI. yüzyıl tahrir defterlerinde kazada Homa dışında “nefs” tabiriyle ifade edilen bir de Geyikler bulunmaktadır ki, incelediğimiz dönemde buraya ait gerek nüfus ve gerekse iktisadı ve ticari hayatla ilgili bilgilerden, bu yerleşim merkezinin köyden üstün, âmâ kasaba da demlemeyecek bir yer olduğu anlaşılmaktadır. Ancak burası için nefs tabirinin kullanılması ve bu tabirin daha önce de söylediğimiz gibi Osmanlı kasaba ve şehirlerini ifade eden bir ıstılah olması Geyikler’i de kazanın şehirleri kategorisinde değerlendirmemize sebep olmuştur.
İlkçağda idari ve İktisâdi bakımdan Batı Anadolu’da Efes’ten sonra en önemli şehir konumundaki Geyikler (Apameia), Bizans döneminde ticaret yollarının değişmesi ve yeni bir idarî taksimata gidilmesi nedeniyle oldukça küçülmüş ve Türkler bu havaliye geldiği vakit, bir köyden farksız hâle gelmiştir.
Tahrir defterlerinde kasaba olarak belirtilmesine rağmen Geyikler’de de Homa’da olduğu gibi XV-XVI. yüzyıllarda herhangi bir mahalle bulunmamaktadır. Buna karşın Geyikler’in incelediğimiz dönemdeki nüfus durumu şöyledir:
SENERE GÖRE GEYİKLER ŞEHRİNİN NÜFUSU
II. Bâyezıd |
1520 |
1530 | 1570-1571 | |
Nefer sayısı | 55 | 50 | 65 | 126 |
Hane | 54 | 38 | 59 | 105 |
(Müstakil) Miİcerred | I | 12 | 6 | 21 |
Tahminî nüfus | 165 | 150 | 195 | 378 |
Artış nispeti | (-)%9 | (+) % 30 | (+) % 93.8 | |
Tahminî nüfus | 271 | 202 | 297 | 546 |
Artış nispeti | (-) % 25.5 | (+) % 47 | (+) % 83.8 |
İkinci yönteme göre ise II. Bâyezıd devrinde 271, 1520’de 202, I530’da 297 ve 1570-157l’de ise 546 kişi olarak hesaplanmıştır.
Geyikler’in nüfusunun Homa’da da olduğu gibi, II. Bâyezıd devrine göre 1570- 157l’de % 100-130 oranında arttığı görülmektedir.
1675’te ise Geyikler’de 52 avânz hânesi bulunmaktadır.
İCTİMÂÎ BÜNYE, ZÜMRELER, FONKSİYONLARI
Geyiklerde, idareci sınıfa mensup sadece bir tarihte şehir kethüdasının bulunduğu görülmektedir. Bunun dışında tahrir defterlerinde herhangi bir bilgi olmasa da muhtemelen bir subaşı bulunuyordu ve en üst âmir konumundaydı.
Bununla birlikte çeşitli muafiyetlere sahip ve nüfusun % 1-3’ünü teşkil eden zümrelerin dağılımı ise şöyledir(Zümre:Topluluk-Takım-Grup)
Muâf Zümreler 11.Bayazid 1520 1530 1570-1571
İmam – – – 2
Müezzin 1 1 1 1
Hatîb 1 – – 1
Kethiidâ-i şehr – – 1 –
Ehl-i mahfil 3 3 – –
Maarrif 1 – – –
Sâhib-i vakf – – 1 –
Sâhib-i berât – 1 – –
Malûl – – – 1
Duâcı – – – 1
Muhassıl 1 – – –
Sipahi – – – 1
Merd-i tîmâr – – – 1
Sipâhizâde – – – 4
Zâviyenişîn 1 – – –
Yekûn…………………………..8……………….5……….3…………12
Geyikler’de dinî görevli olarak hatîb ve müezzinler bulunmaktadır. Bunun yanında 1570-1571 tarihinde nüfusun artmasına mukabil mescitlerde 2 imamın görevlendirildiği anlaşılmaktadır.
- Bâyezıd devrinde Geyikler’de vergilerin toplayıcısı olarak bir muhassıl mevcut olmasına rağmen, sonraki tarihlerde bu işi yapmakla mükellef bir görevli yoktur.
Geyikler ile ilgili dikkat çekici bir başka husûsiyet ise II. Bâyezıd devrindeki müezzinin aynı zamanda bennâk vergisi vermesidir. Yine aynı tarihte zâviyenişîn de kara vergisi vermektedir ki, bunların bu vergileri ödemesi aynı zamanda ufak çaplı da olsa ziraatla uğraştıklarından olsa gerektir.
Defterlerdeki şahıs isimlerinin tetkikine gelince; aynı Homa’da olduğu gibi tüm defterlerde Ali, Veli, Hasan, Hüseyin, Ahmed, Mehmed, Receb, Ramazan, Lütfı, İsmail, İbrahim, Nasuh, Mustafa, Yunus, Yusuf, Hamza, Halil, İlyas, İvaz, Hızır gibi isimler çok yaygın olduğu görülmektedir. Bununla birlikte, özellikle II, Bâyezıd devrine ait defterde, Homa’daki isimlere ilâveten Beğlerhân, Beğtimur, Bereket, Canpaşa, Çalabvirdi, Durmuş, Erdoğdu, Eynebeğ, Karaca, Kavak, Kayalı, Pazarlu, Sülemiş, Timur, Turud, Urdu gibi orijinal Türkçe isimlere tesadüf edilmektedir. Yine bu bâbda Abdüllatîf, Ümmet, Üveys gibi isimlere de rastlanıl maktadır. “Abdullah ” adlı şahısların tetkikine baktığımızda ise, II. Bâyezıd devrinde bir kişinin baba adı, 1520’de bir kişinin kendi adı, 1570-1571’de ise bir kişinin baba, iki kişinin ise kendi adı Abdullah’dır.
Bunlardan başka, ‘’falan mu’tak-ı filan” şeklinde kaydedilen bir zümreye gelince, bunların sayısı her tarihte 1 kişidir. Daha önce de söylediğimiz gibi bu zümreye dâhil olanlar kul iken bir şekilde sahipleri tarafından âzâd edilmiş kimselerdir. Bu zümreye mensup insanların sayısının bir kişi olması şehrin nüfusunda Türk unsurun hâkim olduğuna delâlet etmektedir.
Geyikler ahalisi içerisinde isminin başında “Hacı” lafzı taşıyanlara gelince; baba adında Hacı lafzı taşıyanların sayısı II. Bâyezıd döneminde 3, 1520-152l’de 1 kişidir. 1570-157l’de ise baba adında Hacı lafzı taşıyan yoktur. Kendi adı önünde Hacı lafzı taşıyanların sayısı ise, II. Bâyezıd döneminde 4, 1520-1521 ‘de 2 ve 1570-1571’de ise 1 kişidir. Bu kişilerin sayısının azlığı söz konusu yerleşim merkezinde İktisadî hayatın daha ziyade ziraata dayalı olmasından kaynaklanmış olsa gerektir.
Bunların dışında Geyikler’de de Homa’da olduğu gibi farklı etnik gruba dâhil herhangi bir zümre bulunmamaktadır.
İKTİSÂDI HAYAT VE TİCÂRET
Geyikler (Apameia), daha önce de çeşitli defalar zikrettiğimiz gibi İktisadî bakımdan İlkçağın en önemli şehirlerinden birisidir. Lâkin değişen zaman şartlarıyla bu özelliğini kaybetmiş, küçük bir köy hâline gelmiştir.
XV-XVI. yüzyıllarda Geyikler’in tahrir defterlerinde nefs tabiriyle ifade edilmesine rağmen oldukça küçük bir yerleşim merkezi olduğunu daha önce çeşitli kereler zikretmiştik. Nitekim üretim ve vergilendirmeye baktığımızda buranın bir köyden farksız olduğu görülmektedir. Mamafih, biraz aşağıdaki Geyikler’den alınan vergilere dair tablodan bu daha iyi anlaşılacaktır. Buna göre Geyikler’e ait vergi kategorileri şöyledir.
Liste Osmanlıca yazılmıştır | 11. Bâyezıd |
1520 |
1530 |
1571 |
|
Bac-ı bazar ve meyhane ve resm-i arüsiyye cürm-i cinayet ve bad-ı hava ve ihtisab |
7000 | 7300 | 2500 | 96 | |
Hınta……………………………………………… | 1275 | 500 | 2200 | ||
şair………………………………………………… | 441 | 320 | 700 | ||
Alef………………………………………………… | – | 140 | 80 | ||
Dakîk…………………………………………………. | –
– |
320 | –
– |
||
Öşr-i piyâz…………………………………………. | 120 | 100 | 25 | ||
Öşr-i ba£â(………………………………………… | 225 | 60 | 550 | ||
Resm-i asiyâb……………………………………… | 1920 | 1560 | 5589 | 1500 | |
Âsiyâb-ı ding (1 bâb)…………………………… | – | 30 | 30 | ||
Oşr-i bostan………………………………………. | 80 | 160 | – | ||
Resm-i kovan…………………………………….. | 200 | 100 | – | ||
Resm-İ zemîn…………………………………….. | – | –
– |
208 | ||
Resm-i yaylak……………………………………. | 20 | 50 | 50 | ||
Resm-İ harîm……………………………………. | – | – | 250 | ||
Resm-i çayır ve koru…………………………. | – | – | 30 | ||
Resm-i kevvâre…………………………………. | – | – | 30 | ||
Giirdkân……………………………………………. | 100 | 100 | – | ||
Öşr-i çeltik……………………………………….. | –
– |
– | 480 | ||
Ceviz-i hassâ…………………………………….. | – | – | 100 | ||
Öşr-i ba£çe ve ceviz…………………………… | – | – | 205 | ||
Dekâkîn (11 bâb)……………………………….. | – | – | 132 | ||
Dekâkîn (1 bâb bakkâO…………………….. | – | – | 12 | ||
Dekâkîn {2 bâb boyahane)…………………. | – | – | 24 | ||
Resm-i çift ve mm ve bennâk ve kara…… | 746 | 514 | 1498 | ||
Toplam | 12127 | 11254 | 8089 | 8300 | |
Yukarıdaki vergi gelirleri içerisinde II. Bâyezıd dönemine ait olanlar Hamza Bey’in zeameti iken, 1520’de Sinan Paşa’nın Mertlerinden Yusuf a tîmâr olarak verilmiştir. 1530’da da bu gelirler tîmâra tahsis edilmiş iken, 1571’de ise padişah haslarına dâhildir, Vergi gelirlerine bakıldığında, ilk üç tarihte umumiyetle bir düşüş söz konusudur. Buna karşın 1571 tarihinde, 1530’a oranla bir artış görülmektedir. Oysa, bu tarihte gelirler içerisinde pazar bâcı bulunmasa bile değirmen resimlerinin yanı sıra ziraat ürünlerinden elde edilen gelirlerin artışı, bu vergi gelirlerinin önceki tarihe göre yüksek görünmesine sebep olmuştur.Bâc-ı bâzâr vergilerine gelince; bunlar aynen Homa’da olduğu gibi niyâbet gelirleri içerisinde değerlendirildiğinden ne kadar tuttuğu hususunda bir fikrimiz yoktur. Bununla birlikte 1571 tarihinde gelirler içerisinde bâc-ı bâzârdan söz edilmemesi dikkat çekicidir.
Geyikler’de vergiye tâbi küçük sanayi teşekkülü şeklinde tarif edebileceğimiz, sadece iki bâb boyahane bulunmaktadır. Ancak bu boyahanelerin aynen Homa şehrinde olduğu gibi, Geyikler merkezinin ve yakın çevresinin ihtiyaçlarına cevap verebilecek kapasitede olduğu anlaşılmaktadır. Bunlara ilâveten 1571 ‘de bir bâb bakkal dükkânı ve 11 bâb müteferrik dükkân bulunmaktadır. Defterlerde belirtilen dükkân sayısının Homa’ya göre Geyikler’de daha fazla olması ilginçtir. Mamafih, burada Homa’daki bir kısım dükkânların bir şekilde tahrir defterlerinde belirtilmediği aklımıza gelmektedir. Bunlardan başka, daha önce de belirttiğimiz gibi Geyikler’in ekonomisi büyük ölçüde zirâate dayanmaktadır. Bu bâbda halk buğday, arpa ve yulaf gibi bir kısım tarım ürünlerinin zirâatını yapmakta, yine bağ ve bostancılıkla uğraşmaktaydı. Yine Geyikler’de II. Bâyezıd devri ile 1520’de 32 bâb değirmen mevcut iken, 1571’de 25 bâb değirmen bulunmaktadır. Çünkü bunların 7’si hârâb olmuştur ve hâsılları yoktur. Su ile çalışan ve tahıl öğütülen bu değirmenlerden başka her üç tarihte de şehirde 1 ding değirmeni bulunmaktadır ki, bunlar, çeltiğin işlendiği yerlerdir. Bu da merkez ve çevresinde önemli ölçüde çeltik zirâati ile uğraşıldığına delâlet etmektedir. Geyikler’in bu dönemdeki ekonomik bünyesiyle ilgili olarak herhangi bir nakid para vakfı ise bulunmamaktadır. DEVAM EDECEK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder