DİNAR’IN GEÇMİŞİ
Arap Işık Dağı’nın eteğine hafifçe yaslanmış,
Gurbetten gelecekleri bekleyen hasret şehir.
Eski çağların kış ve rüzgârlarına karşı direnip,
Asırlar boyu Norgas Köyü’nü seyredip durursun.
Pazar için Tekin virajından inen Başmakçılı’ya,
Tüneli dolanan Türkmen ovalıya kucak açarsın.
Çakıcı Köyü’yle el ele tutuşup, sanki halay çekersin,
.Seydimelek üzerliğinin örgüsünde hep sen varsın.
Gürden Köyü’nün ak toprağı, yıllardır seni süsler.
Eber’in Kaplan Dağları’nda yetişen sarı çamlar ile
Bozüyük’ün kilo tutan pancarında senin emeğin var.
Porsama’nın koyun çanları âdetlerin izini taşır.
Düden’den doğan Büyük Menderes nehri giderken,
Duman’da beslenip, Aydın Ovası’na bereket götürür.
Gumalar Dağı’ndan inen kar suyu, Kımıllı Çayı,
Karakuyu Gölü’nde sazan balıklarıyla buluşur.
Dikici’den dönen sabah postasının acele edişi,
İstasyon Holyvut Caddesi’nde yuvalanan kumru sesleri,
İkmale kalan lise öğrencisinin duygu rehberidir.
Misafirperverdir girişin simgesi Suçıkan Parkı.
Marsyas’ın reklamını yapar, taş yapı Kaya Oteli.
İncirli’ye inip de bir çay içerken akşamüzeri,
Hatırlarım Bekirler’in söylediği kerem türküsünü.
Yüzme öğrendiğimiz altmışlı yılların duru Ilıca’sını,
Dost suyu gibi yakın taşlı Cumhuriyet Meydanı’nı,
Geçmişe merdiven kurdurtan sisli hatıraları,
Yaralanmadan önceki ezberimde yaşattığım canlı Dinar’ı
Mustafa AKKUŞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder