2 Aralık 2019 Pazartesi

DİNAR EFSANELERİ 3. AFYON KARAHİSAR SEMPOZYUMU BİLDİRİLERİ 1994


LEYLEK TEPESİ

     Dinar-Sandıklı yolu üzerinde, Kazanpınar  köyü yakınlarında bir tepe vardır. Adı Leylek Tepesi’dir.  Yörede tepenin adı ile ilgili şöyle bir efsane anlatılmaktadır.
     Dinar birkaç yolun birleştiği bir yerleşim yeri olduğu için bölgede eskiden deve ile ticaret malı taşıyıcılığı yapılırmış. İzmirli bir Yahudi bir kervan sahibine leylekli tepeyi bilip bilmediğini sorar. Kervan sahibi de , tepeyi bildiğini söyleyince,  o tepedeki taştan leyleği  kendisine getirmesini ister.
     Kervancı Dinar’a dönünce o tepeye gelerek  leyleğe benzeyen taşı bir deveye yükleyerek İzmir’e götürür. Yahudi, leyleği teslim aldıktan sonra kervancıya bir balyoz vererek bu taşı kırmasını ister. Kervancı şaşırır: “ Nasıl olur. Ben o taşı bin bir zahmet çekerek getirdim. Sen ise kırmamı istiyorsun “ der.
     Yahudi “ Mal benim değil mi? İstediğimi yaptırırım” deyince kervancı balyozu taşın ortasına indirir. Taşın parçalanmasıyla birlikte içindeki altınlar ortalığa saçılır. O zaman Yahudi Türk’e dönerek der ki: “Ah kafasız Türk bu taşın altındaki altınları nasıl fark etmedin. Bunların hepsi senin olacaktı. Fakat bunlar artık benim.”
     Kervancı “Mal senindi. Benden getirmemi istedin. Ben de taşı sana teslim ettim.” diyerek hakkı olan parayı alarak Dinar’a döner.
     Bu olay üzerine o tepeye Leylek Tepesi adı verilir(7)
     Efsanelerin teşekkülü ile ilgili görüşlerden birisi, “Adapte olabilme kaidesi “dir. Buna göre çevre değiştiren bir efsane yeni çevresinin sosyal ve etnografik şartlarına kendini adapte eder. (8)
     Hac’daki ağasına helva götüren Tunceli’deki Munzur Baba, Yozgat’ta Aliyar, Gaziantep’te Memik Dede, Konya’da Yuannidis adına anlatılmaktadır. Dinar’da Aşık Ahmet de, Bağdat’taki sevgilisine sacda pişmiş böbreği soğumadan ulaştırır.
     Yine cami hamam ikilisi veya tedavi özelliği olan ılıca ve kaplıcalarla ilgili anlatılan efsanelerin ortak motifler taşımaları, efsanelerin bu özelliği ile izah edilmektedir.
    Dinar’da da birbirine yakın iki köyün adı ile ilgili efsaneler de ortak motif taşımaktadır.
     Bölgede göçer bir vaziyette yaşarlarken, buldukları su etrafında yerleşmeleri neticesinde kuruluşları gerçekleşen Dinar ilçesine bağlı, aşağı yukarı üç yüz yıllık geçmişleri olan iki köyümüzdür Çapalı ve İncesu Köyleri.
     Sınır komşusu olan bu iki köyümüz arasında, artık geçmişte kalan küçük arazi anlaşmazlıkları dışında, başta eğitim öğretim olmak üzere çeşitli konularda tatlı bir rekabet vardır.
     Bölgede yaptığım derleme çalışmalarım sırasında köylerin adları ile ilgili tespit ettiğim efsanelerin motif ortaklığı, bende, bu rekabetin köylerin kuruluş yıllarına kadar gittiği intibaını uyandırdı. Her iki köyümüzün adları ile ilgili efsanelerin ortak motifi “ sakalı ıslak bir tekenin takibi neticesinde bir kaynak suyunun bulunması ve orada yerleşme” dir.

  NOTLAR
   
 7. Bu efsane Avdan Köyü’nden Mustafa Yıldırım’dan derlenmiştir. Anlatıcı 1936 doğumlu ve ilkokul mezunudur.
     8.Sakaoğlu s. 7

                                                                                                                  Afyon Belediyesi Yayınları - 6

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder