1 Eylül 2010 Çarşamba

BİLGE UMAR'IN PHRYGİA KİTABINDA KELAİNAİ

PHRYGİA
Ak Yayınları -1982


Sf. 10- ... Örneğin, Alman İmparatoru Friedrich Barbarossa komutasındaki haçlı orduları, 1190 yılında Gelibolu'dan karşıya Anadolu toprağına geçip bir süre doğu yönünde ilerledikten sonra, 9 Nisanda Akhyraous/Balıkesir'e, arkasından Thyateira/Akhisar'a, 21 Nisanda Phadelphia/Alaşehir'e, oradan hierapolis/Pamukkale'ye, 27 Nisanda Laodikeia'ya varmışlar; ilerleyişlerini sürdürerek Apameia/Dinar'dan geçmişler ve 18 Mayısta İkoneion/Konya'ya varmışlardır.

Sf 17- 5. Kelainai ( sonra, Apameia; Şimdi, Dinar )
Kelainai adı, bu biçimiyle, eski Hellen dilinde, Kelainos'lular anlamına gelir; kelainos da o dilde " kara, koyu, karanlık " demektir. Ancak, tarihçesi Hellenleşme döneminden yüzyıllar öncesine uzanan kentin öz adının Hellen dilinden gelemeyeceği açıktır. Üstelik, yörede bulunmuş olan, baş tanrı Zeus'u Zeus Keleneos (Kelene/Kelena/Kelana'lı Zeus )diye adlandıran paralar vardır. Demek ki kentin gerçek adı Kelana idi; bu ad, Hellenlerce Kelainai biçiminde söylendi.
Kentin ikinci adı Apameia, Apama/Apame yurdu demektir. Apama/Apame, bazı hellenistik çağ krallarının eşlerinin, dolayısıyle diğer bazılarının analarının adıdır. Kente bu adın verilmesi, Apameia'yı başlangıçta Kelainai hisarının yanıbaşında, ovada kurdurmuş ve onu adlandırmış olan Seleukoslar devleti kralı I. Antiokhos'un anası İranlı prenses Apama/Apame dolayısiyledir. Bilmediğimiz bir tarihte kurulmuş Kelainai ile yanıbaşındaki Apameia, en geç Roma egemenliği döneminde, birleşip tek kent durumuna geldiler.
Kelainai tarihçesi pek eskilere uzanır. Herodotos, İ.Ö. 480'de İran şahı Xerxes'in Yunanistan seferine giderken yanından, içinden geçtiği kentler arasında Kelainai'yi de anıyor. Xenophon da, İ.Ö. 401'de uğradığı kent üzerine ilginç bilgiler veriyor. O arada, yerel inanışa göre tanrı Apollon ile Marsyas adlı silenos arasındaki çalgı çalma ustalığı yarışmasının burada yapıldığını anlatıyor.
İ.Ö. 334-333 kışında Büyük İskender, İran seferine giderken, Kelainai'den geçti. İskender'in ünlü seferini anlatan Arrianos'un yapıtında, ilgili bölüm şöyledir:
... Kelainai önüne vardı. Bu şehirde, her yanı dik bayır olan, bir hisar vardı. Burayı Phrygia satrap'ı 1000 Karia'lı ve 100 Hellen ücretli askerle tutmaktaydı. İskender'e elçiler gönderdi, muayyen bir güne kadar yardımcı kuvvet gelmezse şehri ona teslim etmeyi vaad etti. Bu teklif İskender'e hiçbir tarafından hücum edilemeyecek kaleyi muhasaradan daha kârlı geldiğinden kabul etti, savaşçılardan 1500 kadarını, gözlemek için, Kelainai önünde bıraktı... Gordion'a doğru ilerledi.
Sözü geçen Kelainai hisarının, bugünkü Suçıkan Parkı yukarı bitişiğindeki tepe üstü düzlüğünde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Dinar'da ilkçağ kalıntıları toprağa gömülü durumdadır. Burada henüz bilimsel kazı yapılmamıştır. Rastlantı sonucu ya da çeşitli nedenlerle yapılmış yüzeysel kazılar sonucu ortaya çıkan mimarlık yapıtı vb. parçalarından, ilkçağ kentinin Roma egemenliği dönemindeki agora, tiyatro, stadeion, bouleuterion gibi bazı yapılarının yeri saptanabilmiş ise de, ortada görmeye değer ilkçağ kalıntısı yoktur.





Bilge UMAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder